Merhaba Arkadaşlar ,
Ben bir skolyoz hastasıyım ve eger siz de bu yazıyı okuyorsanız skolyozu tanımışsınız demektir
skolyoza arkeolog gözüyle bakmasam olmazdı hemen kendi tedavi süreçlerimi anlatmaya başlamadan önce zamanında Hatay Arkeoloji Müzesinde gördüğüm ve beni anında kendine çeken acaba o meshur bahtiyar kambur mozaiği de skolyoz hastası mıydı diye düşünmeden edemediğim mozaigi sunuyorum sizlere

Bu mozaiği kendimle okadar bütünleştirdimki bir süre kendime bahtiyar kambur lakanı taktım
Bu mozaikteki KAICY '' SEN DE '' anlamına gelmektedir yanı bana hangi gözle bakarsan sen de aynısını yaşa anlamına gelmektedir. Eskiden insanlar bu yazıyı evinin görülmeyen yerlerine yazar kötülüklerlen korunduğunu düşünürmüş.
Skolyozla tanışmam biraz uzun oldu ilkokul 7. sınıfta beden eğitimi öğretmenim Hatice Hocam sayesinde oldu ben koşarken sırtımda bir farklılık olduğunu görmüş ve aileme haber verdi daha sonrası hastahaneler tanı koyulması diye devam etti . Skolyoz olduğumu öğrenmeden önce ailem hep kambur yürüdüğüm biraz daha dik yürümem gerektiği uyarılarında bulunurdu. Bu olaylardan sonra bulunduğumuz ildeki bir devlet hastahanesine gidip hastalığım hakkında bilgi aldık. Daha sonra özel bir hastahaneye gidip tedaviye başladık . Tedavi sürecümde benim skolyozumun ilk baslangıç seviyesi 40 derece idi . Skolyozu 40 derece olan hastalara ameliyat önerilir bana da önerildi fakat bunun yanında bir alternatif daha sunuldu KORSE kullanmam . Korse sürecim tam bir kabustu korse için önce bir medikalciye gittik gövdem alçıya alınıp kalıp çıkartıldı ve bır hafta sonra korsem hazırdı legen kemiğimden göğsüme kadar sert plastik göğsümden boynuma kadar uzanan demirler. Ogüm o küçük bedenim ve kaldıramayacagım o yükle okadar ağlamışımki ömrüm boyunca babamın bana bir ozaman sarıldığını bilirim bir de annem ölmeden önce.
korsemin boyun kısmı boyleydi alt kısmı kürek kemiğime kadar uzanan sert plastik . Tam ergenlik çağında okumda alay ettiler ,yan sınıflardan korseme bakmaya geldiler ,yollarda düştüm kalkamadım bana yumruk atmaya calısıp elini kıran bir arkadasim nile olmustu kıyafetin altundan giydiğim için tek boyunluğu görünüyordu .
Her gün ağladım haftada 2 saat çıkarma şansım olan bu korseyi takmamak için skolyoz olduğum için her güm ağladım 1 sen boyunca
Ama sana şunu söyleyeyim geçer geçiyor tek hasta sen değilsin biliyorum üzülüyorsun ama bu hikayenin sonu kötü bitmeyecek .
Bu aralarda kontrollere gidiyoruz tabi skolyozumun dercesi her düştüğünde evde bayram havası . Babam korsemi günlük cıkarmama izin vermezdi ama annem babam dışarı gittiğinde veya işteyken o görmeden bir -iki saat dinlenmeme izin verirdi .
1 senenin sonunda doktorumun izmire gittiğini öğrendim üstelik bize de bir önceki kontrolümüzde bundan bahsetmemişti yerine gelen bir doktorla devam ettik bir süre ama bu arada benim liselere giriş sınavım yaklaştı öyle olunca ben korseyi takmamaya ailemide ikna etmeye başladım daha sonra ne mi oldu 40 derecelik skolyozum sınavım bitip tekrar doktora gittiğimixde bir hayli ilerlemişti bu arada o liselere giris sınavınıda kazanamadım bundan sonraki sürecim ameliyat süreci o birhayli uzun devamını yazacağım iyi okumalarrr :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder